MADEN NEDİR ;
3213 sayılı Maden kanununa göre ; Yer kabuğunda ve su kaynaklarında tabii olarak bulunan, ekonomik ve ticarî değeri olan petrol, doğal gaz, jeotermal ve su kaynakları dışında kalan her türlü madde bu Kanuna göre madendir.
MADENLER HANGİ GRUPLARA GÖRE RUHSATLANDIRILIR ;
Buradaki yazımızda madde metni özet hale getirilmiş olup tüm gruplara Maden Kanunu Madde 2 de detaylı ulaşılabilecektir.
Maden Kanununa göre ; Madenler aşağıda sıralanan gruplara göre ruhsatlandırılır:
- Grup madenler a) İnşaat ile yol yapımında kullanılan ve tabiatta doğal olarak bulunan kum ve çakıl. b) Tuğla-kiremit kili, Çimento kili, Marn, Puzolanik kayaç (Tras) ile çimento ve seramik sanayilerinde kullanılan ve diğer gruplarda yer almayan kayaçlar.
- (Değişik: 10/6/2010-5995/1 md.) Grup madenler a) (Değişik: 4/2/2015-6592/1 md.) Kalsit, Dolomit, Kalker, Granit, Andezit, Bazalt gibi kayaçlardan agrega, hazır beton ve asfalt yapılarak kullanılan kayaçlar. b) Mermer, Traverten, Granit, Andezit, Bazalt gibi blok olarak üretilen taşlar ile dekoratif amaçla kullanılan doğal taşlar. c) (Ek: 4/2/2015-6592/1 md.) Kalsit, Dolomit, Kalker, Granit, Andezit, Bazalt gibi kayaçlardan entegre çimento, kireç ve kalsit öğütme tesisinde kullanılan kayaçlar.
III. Grup madenler (1) Deniz, göl, kaynak suyundan elde edilecek eriyik halde bulunan tuzlar, karbondioksit (CO2) gazı (jeotermal, doğal gaz ve petrollü alanlar hariç) Hidrojen Sülfür (7/3/1954 tarihli ve 6326 sayılı Petrol Kanunu hükümleri mahfuz kalmak kaydıyla).
- Grup madenler …..
- Grup madenler
Bu gruplarda yer alan madenlerin özellikleri ile bu maddede yer almayan bir madenin grubunun tespitine ait esas ve usuller Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Bu Kanuna göre verilen ruhsatlar başka amaçla kullanılmaz.
DEVLETİN HÜKÜM VE TASARRUFU ;
Madenler Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup, içinde bulundukları arzın mülkiyetine tabi değildir.
HAKLARIN BÖLÜNMEZLİĞİ, DEVİR VE İNTİKALİ:
Maden Kanunu Madde 5 de geçtiği şekli ile ; Madenler üzerinde tesis olunan ilk müracaat (takaddüm), arama ruhsatı, buluculuk, görünür rezerv geliştirme ve işletme ruhsatı haklarının hiçbiri hisselere bölünemez. Her biri bir bütün hâlinde muameleye tabi tutulur. (Değişik fıkra: 4 / 2 / 2 0 1 5 -6 5 9 2 / 3 m d .) Maden ruhsatları , görünür rezerv geliştirme hakkı ve buluculuk hakkı devredilebilir . Devir yapılmadan önce arama ve işletme ruhsatlarının devredildiği tarihtekİ ruhsat bedelinin iki katı tutarında devir bedeli alınır.Devir Bakanlık Onayı ile gerçekleşir. Durum maden siciline şerh edilir. Devir muamelesi maden siciline şerh edilmesi ile tamam olur. Maden hak ve vecibeleri miras yolu ile intikal eder. Bu hak ve vecibeler, bütün mirasçıların vekaletini havi bir vekaletname ile 6 ncı maddede belirtilen niteliklere sahip mirasçılardan birine veya üçüncü bir şahsa devredilir. Mirasçıların ittifak edememeleri halinde mirasçılardan birinin müracaatı ile mahkeme mirasçılardan bu hakkın en ehil olana tahsisine veya bu da mümkün olmazsa ruhsatın satılmasına karar verir. Mahkeme bu hususu basit muhakeme usulü ile halleder. Eger dava söz konusu değil ise 6 ay içerisinde intikal işlemleri tamamlanmayan ruhsatlar fesh edilir.
RUHSAT –İZİN –MADEN ÜRETİMİ
İşletme hakkı işletme ruhsatının alınmasıyla doğar. Maden işletme hakkı deyince burada iki farklı aşamadan (ruhsat ve izin) bahsetmek yerinde olacaktır. İşletme döneminde önce işletme ruhsatı daha sonra işletme izni alınmaktadır. Maden Kanunu’ndaki tanıma göre işletme ruhsatı, “işletme faaliyetlerinin yürütülebilmesi için verilen yetki belgesi”; işletme izni ise, “bir madenin işletmeye alınabilmesi için verilen izin”dir
Maden Hukuku Açısından Ruhsat ve İzin Maden Kanunu’nda kullanılan ruhsat ve izin kavramları ayrı şeyleri ifade eder.
Ruhsat bir yetki belgesi niteliği taşırken, izin işletme faaliyetlerinin başlatılabilmesi için şarttır. Ruhsat ile madencilik faaliyetlerine başlayabilmek için ilgili mercilerden izin alma yetkisi verilir. Maden Kanunu’nun 7. maddesi ile düzenlenen bu izinlerin alınması sonrasında ise bir madenin işletmeye alınabilmesini yetkilendiren işletme izni düzenlenir.Maden Kanunu’nun 7. maddesindeki izinlerin alınması ruhsat sahibinin yükümlülüğünde olup, izinlerin alınamaması halinde ise ruhsat sahibine çeşitli yaptırımların uygulanması söz konusudur.Maden hukukundaki ruhsat ve izinler de tek yanlı, birel ve şarta bağlı idari işlemlerdir. Tarafların karşılıklı iradelerinin müzakere sonucu oluşmasına gerek olmadan, idarenin tek taraflı açıklaması ile kurulduğundan tek yanlıdır.
Maden üretimi yapabilmek için işletme ruhsatı almak yeterli değildir. 3213 sayılı Kanunu’na göre; çevresel etki değerlendirmesi kararı, mülkiyet izni, işyeri açma ve çalışma ruhsatı ile MAPEG kayıtlarına işlenmiş olan diğer alanlar ile ilgili diğer izinlerin alınması işletme izni alınması bakımından zorunludur. Ruhsat sahipleri açısından bu koşulları yerine getirmek aynı zamanda bir yükümlülüktür.
Belirtildiği gibi işletme izni, işletme ruhsatı alanları içerisinde görünür rezerv olarak belirlenmiş ve gerekli izinleri alınmış olan kısımlar için verilir. Bir işletme ruhsat alanı içerisinde bu koşulları sağlayan birden fazla işletme izni düzenlenmesi de mümkündür.
İşletme izni devredilemezken, işletme ruhsatı bir bütün olarak devredilebilir (Mad. K. md. 27). Maden Kanunu’nun 5. maddesinde maden haklarının bölünemeyeceği ve devrinin bütün halde mümkün olduğu düzenlenmiştir. Bu sebeple bir ruhsat sahasında birden fazla işletme izni olabileceği göz önüne alındığında işletme ruhsatı ancak bir bütün olarak devredilebilir. Başka bir deyişle işletme izni ruhsattan bağımsız olarak devredilemez (Mad. Yön. md. 82/10). Ancak rödövans sözleşmesi yoluyla kiralanması mümkündür.RÖDÖVANS SÖZLEŞMESİNE AŞAĞIDA ÖZET OLARAK DEĞİNİLECEKTİR.
MADEN HAKLARINI KİM KULLANABİLİR ;
Maden arama ruhsatı / sertifikası için kimler müracaat edebilir?Maden hakları, medeni hakları kullanmaya ehil T.C. vatandaşlarına, Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına göre kurulmuş tüzelkişiliği haiz şirketlere, bu hususta yetkisi bulunan kamu iktisadi teşebbüsleri ile müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri ile diğer kamu kurum, kuruluş ve idarelerine verilir. Maden hakları gerçek veya tüzel tek kişi adına verilir.
Devlet memurları, diğer kamu görevlileri, Genel Müdürlüğün merkez ve taşra teşkilatında çalışan yevmiyeli ve mukaveleli personel, arama, ve işletme ruhsatı alamaz. Maden arama veya işletme hakkını haiz iken memur olanlar memuriyete geçişlerinden itibaren 6 ay zarfında bu haklarını devretmeye mecburdurlar.
MADEN ARAMA RUHSATI / SERTİFİKASI İÇİN NASIL MÜRACAAT EDİLİR?ÖZETLE ;
Öncelikle ruhsat grubuna karar verilmelidir.Sonrasında ruhsat alınmak istenilen alanın koordinatlarının ve paftasının belirlenmelidir.Birden fazla poligon ya da kesişen alan şeklinde müracaat durumunda Bu tür müracaatlar reddedilir, talep harcı iade edilmez.
Müracaat edilecek maden grubuna karar verip, alan pafta ve koordinatlarını da belirledikten sonra ilgili Ek Form-1’de örneği verilmiş matbuu dilekçe formu doldurulup imzalanır. Müraacat harcı yatırılır .
Arama ruhsatı/sertifika talep harcı yatırlır.Genel Müdürlük İlk Müracaat Şubesi bünyesinde bulunan ilk müracaat birimine müracaat edilir.
Müracaat sonucu hak kazandıktan sonra ruhsatın/sertifikanın düzenlenebilmesi için
Müracaat gününden itibaren ilgili süre içerisinde gerekli bilgi ve belgelerin Genel Müdürlüğü verilmesi gerekmektedir.Evrakların tam ve eksiksiz olarak teslim edildiği günü takip eden ilk iş gününde arama ruhsatı/sertifikası verilir.
Gerekli evrakların süresi içinde verilmemesi durumunda ; Müracaat iptal edilir ve müracaat edilen alan 60 gün sonunda herhangi bir işleme gerek kalmaksızın müracaat alanı aramalara yeniden açılır.
İDARİ DAVALAR ;
Maden hukukunda ilgili mevzuatlara MADEN KANUNU , MADEN YÖNETMELİĞİ ,MADENCİLİK KANUNU UYGULAMA YÖNETMELİĞİ VE DİĞER İLGİLİ YÖNETMELİKLERE dikkat edilmesi gerekmektedir.
Maden kanununa göre İdari Para cezalarına dair idare aleyhine davalarda 30 günlük idari dava açma süresi bulunmaktadır.
Maden Kanununa göre verilen idari para cezaları tebliğinden itibaren bir ay içinde Genel Müdürlüğün muhasebe birimi hesabına ödenir. İdari para cezalarına karşı otuz gün içinde idare mahkemelerinde dava açılabilir. Verilen idari para cezalarına karşı yargı yoluna başvurulması takip ve tahsilatı durdurmaz. Genel Müdürlük genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere ilgili bedeli en geç on beş iş günü içerisinde Hazine hesabına aktarır. Tahakkuk eden ve ödenmeyen Devlet hakları 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmek üzere ilgili tahsil dairesine bildirilir. İlgili tahsil dairesi idari para cezası tamamen tahsil edildikten itibaren en geç bir ay içerisinde durumu Genel Müdürlüğe bildirir.
Maden hukukuna dair idarenin işlemlerine dair ; idare mahkemesi yetkili olup idare aleyhine 60 gün içinde yürütmeyi durdurma talepli de olmak üzere idari işlemin iptali için idari dava açılmaktadır.
İdari işlemlerin nitelikleri gereği özel yasalarda veya özel maddelerde, genel dava açma sürelerinin dışında ayrı dava açma sürelerinin öngörülmüş olması halinde, idare tarafından idari işlemlerin nitelikleri ve tabi oldukları dava açma süresi gösterilmedikçe özel dava açma sürelerinin işletilmesine olanak olmayıp; aksine bir yorum, Anayasanın 40. maddesinin göz ardı edilmesi sonucunu doğurmaktadır. Bu itibarla, Anayasa’nın 40. maddesi hükmü dikkate alınarak, özel dava açma süresine tabi olmasına rağmen, bu hususun idari işlemde açıklanmaması halinde, dava konusu idari işlemin tebliğ tarihinden itibaren, özel dava açma süresinin değil, 60 günlük genel dava açma süresinin uygulanması gerektiği sonucuna varılmaktadır. (İDDGK – Karar No:2015/10789).
İCRA HUKUKU
Maden Kanunu’ndaki icra hukuku düzenlemelerinde bütünlüğün önemsendiği görülmektedir. Ancak maden cevherleri bu bütünlüğün dışında tutulmuştur. Bununla birlikte kanun koyucu genel icra hükümlerinden ayrılarak rehnedilen cevherin borçlu madenci uhdesinde kalmasını düzenlemiştir. Böylece taşınır rehni kuralı olan taşınırı alacaklı yedine bırakma kuralına istisna getirilmiş olmaktadır. Bu durumun alacaklı bakımından ortaya çıkardığı güvencesizlik ise rehnin Maden Siciline kaydedilmesiyle önlenmek istenmiştir.
322 Kanun’un 40. maddesinde üçüncü şahsın rehin hakları saklı tutulmuştur. Bu halde haciz ve ihtiyati tedbir koyduran kişinin rehinden haberi olmadığını ileri sürmesi halinde iyi niyeti korunmayacaktır. Haczedilenlerin satışı halinde ise öncelikle rehin hakkı sahibinin alacağı ödenecektir.Madenlere ilişkin yapılan diğer hacizlerde ise icra yoluyla satış, maden ipoteğinin paraya çevrilmesine ilişkin hükümlere tabiidir. Bu hususta da Türk Medeni Kanunu’nun ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Maden ruhsatına ilişkin bir rödövans sözleşmesi var ise rödövansçıya rödövans bedelinin icra dairesine ödenmesinin bildirilmesi gerekir. Maden Kanunu’na göre, satış için yapılacak ihaleye katılmak isteyenlerin Genel Müdürlükten maden hakkı elde etmeye uygun olduklarına ilişkin bir belge almaları gerekmektedir. Bu husus dışında İİK hükümleri yapılan satışa uygulanacaktır. Satış neticesi ise Genel Müdürlüğe bildirilir ve Genel Müdürlükçe ilgili kayıtlar silinerek – haciz, ipotek gibi- yeni malik adına tescil yapılır. Böylece devir tamamlanmış olur.
MADEN KİRASI SÖZLEŞMESİ
Rödövans sözleşmesinin şekli ve maden mevzuatımızdaki yeri:
Uygulamada rödövans sözleşmesi, maden kirası sözleşmesi olarak ta adlandırılmaktadır
Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliğinin 4. maddesinde rödövans sözleşmesi: ruhsat sahalarındaki madenlerin üretilerek değerlendirilmesi amacıyla üçüncü kişilere veya kuruluşlara tasarruf hakkı sağlamak üzere ruhsat sahasının tamamı ya da bir kısmı için ruhsat sahiplerinin bu kişilerle yapmış oldukları sözleşmeler olarak tanımlanmıştır.
Türk maden hukukuna göre rödövans; maden ruhsat sahalarının işletme hakkının hukuku kendi uhdesinde kalması koşuluyla ruhsat sahibi tarafından sözleşme ile gerçek veya tüzel bir kişiye, madenin işletilmesi amacıyla ve belirli bir süre ile bırakılmasıdır.
Bu sözleşme gereğince, maden ocağının işletilmesini üstlenen gerçek veya tüzel kişi, ruhsat sahibine, ürettiği her bir ton maden için önceden ödemeyi taahhüt ettiği meblağ kadar bir ücret öder.Karma nitelikli özel hukuk sözleşmesi mahiyetinde olan bu sözleşmeye rödövans sözleşmesi denilmektedir.
Rödövans sözleşmesi, herhangi bir şekle tâbi olmayan, tam iki tarafa borç yükleyen, kendine karma bir sözleşmedir.
Ruhsat sahipleri ile üçüncü kişiler arasında ki rödövans sözleşmeleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının iznine tabidir. İzin alınmaksızın yapılan rödövans sözleşmesi ile yürütülen madencilik faaliyetleri durdurulur.
UNUTULMAMALIDIR Kİ ;
Rödovans sözleşmesinde rödovansçı, maden ruhsatına konu alanın tamamında veya bir kısmında ayrı bir kullanma hakkına sahip olmayacaktır. Rödovansçının bu kullanma hakkı, madencilik faaliyeti yapmak yetkisini içerir.Tekrar etmekteyiz ki Madenler, Anayasanın 168. Maddesi ve 3213 Sayılı Madene Yasasının 4. Maddesine göre Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.
Rödovans sözleşmesi Yargıtay kararları ışığında taraflar arasında hasılat kirası bağlamında kabul edilmekle sulh hukuk mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmektedir.