İNFLUENZA
İnfluenza, Orthamyxaviridae ailesindeki influenza virüslerinin (tip A,B ve C virüs) neden olduğu solunum yolu enfeksiyonudur. Özellikle soğuk iklimlerin yaşandığı ülkelerde salgınlara neden olur. Son 400 yıldır 1-3 yıl aralarla yinelenen epidemlere yol açar. En büyük salgın 1918-1919 yıllarında olan 21 milyondan fazla kişinin ölümüne yol açmıştır.
TİPLERİ NELERDİR?
İnfluenza A (insan, domuz, kuşlarda) influenza B (insan) influenza C (insan ,domuz)
İnfluenza virüsleri zarflı RNA virüsüdür. Virüs yüzeyinde HA (hemaglatinin) ve NA (nörominidoz) glikoprotein yapısında bandlar barındırır. Hemaglotinin virüsü hücrelere tutunma proteinidir ve reseptörlere bağlanır. Nörominidoz ise hücrenin hastalanmasına yol açar. 9 çeşit NA (N1-N9) VE 16 çeşit HA (H1-H16) tanımlanmıştır. İnfluenza A ‘genetik reasortman’ denilen olay sonucu yeni virüs alt tiplerini oluşturarak yeni alt virüsleri ortaya çıkarır ve problemlere yol açar.
KLİNİK
1-2 günlük inkibasyon döneminden sonra ani başlangıçla titreme, yüksek ateş, baş ağrısı, miyalji, halsizlik ve iştahsızlık gibi genel belirtilerin yanında öksürük, boğaz ağrısı gibi karakteristik klinik tabloya neden olur. Ateş 38-40 ‘C ye kadar yükselir ve 6-7 gün içinde azalarak normale döner. Sırt kaslarında, diz altı kaslarda ağrı ve gözlerde yanma meydana gelir. Öksürük genellikle akşamları artar ve normal üst solunum yolu enfeksiyonlarından daha ağır, uzun ve boğucu tarzda seyreder. Sinüzit, otitus media, febrik konvülziyon ve sepsis gibi klinik semptomlara yol açabilir.
TANI
İnfluenzada tanı ağırlıklı olarak klinik olarak konulmaktadır. PCR testi , nükleik asid testleri veya virüsün hücre kılıflarının izolasyonuyla tanı kesinleşir. Testlerin sensivitleri %40 ile %80 arasında değişir. Bu değişkenliği göz önüne alırsak hastalığa en iyi tanı yöntemi klinik semptomlardır.
İnfluenzanın en önemli komplikasyonlarından birisi bakteriyal pnömeniye yol açmasıdır. Hastalık ateş, öksürük, dispneye yol açar. Fizik muayene ve akciğer grafisinde akut solunum yetmezliği sendromu (ARDS) bulguları izlenir. Sekonder bakteriyal pnömeni ise influenza iyileştikten 4-14 gün sonra gelişebilmektedir. Bu gibi durumlarda öksürüğün iyileşmesi haftalar hatta aylar sürebilmektedir.
İNFLUENZA AŞILARI
İnfluenza ve komplikasyonlarından korunmanın en etkin yolu mevsimsel influenza aşıları ile aşılanmadır. CAC’nin (Aşılama Öneri Komitesi) 2010 yılında yaptığı 6 aylıktan büyük olan herkesin aşılanma önerisi halen geçerliliğini korumaktadır. Hastalığın olmasını engellemez ama hastalığın seyrini hafifletir.
-TRIVALENT İNAKTIVE İNFLUENZA VİRUS AŞISI (TİV)
Deltoid kasa veya uyluk anterolateraline uygulanır. İnaktıve aşı , 6 aydan büyük olan sağlıklı bireylere , altta yatan kronik hastalara ve gebelere uygulanabilir.
-CAIV
Canlı aşıdır.Gebe olmayan 2-49 yaş grubundaki sağlıklı kişilere uygulanır.Nazal sprey şeklinde uygulanabilir.
TEDAVİ
Tedaviye ne kadar erken başlanırsa , hastalığın seyri hafif seyreder. Antiviraller ve Antibakteriyelleri aynı anda kullanmak gerekir.
-OSELTAMİVİR
Nöraminidaz aktivitesini inhibe eder. Oral yolla alınır. Salgınlara neden olan patojen virüslerine de (HSN1-HSN7) etkilidir. Böbrekten değişmeden glomerüler filtrasyon ve tübüler sekresyonla atılır. 2×75 mg/gün tedavi dozu önerilir.
-ZANAMİVİR
Oral biyoyanarlanımı çok az olması nedeniyle disk inhalerle uygulanır. Respiratuvar ve kardiyak hastalığı bulunmayanlarda onay almıştır.
-ADOMENTONLAR
Yalnızca influenza A’ya etkilidir. M2 proteinine bağlanarak iyon kanalı oluşmasını inhibe eder. Oral biyoyanarlanımı iyidir. 1×200 mg /gün 4-5 gün tedavi önerilir.
Hastalarda ilk test sonuçları negatif olsa bile klinikten şüpheleniyorsa tedavi uygulanmaya başlanabilir. Pnömoni oluşma durumuna göre yanına antibakteriyel tedavi eklenmelidir. Aşılanma olması hastalığın olmasını engellemez , hastalığın klinik seyrini hafifletir.
Tedavinizi tecrübeli, güleryüzlü ve bilgili kadrosuyla kliniğimizde olabilirsiniz.