Tabii kaynak çeşitliliği açısından, Türkiye bulunduğu jeolojik kuşak itibarıyla dünyanın zengin ülkeleri arasında yer alıyor. Bunun başlıca nedeni; Türkiye’nin Alpin-Himalaya orojenik kuşağında yer alması ve gelişen tektonik, volkanik ve metamorfik olaylar sonucunda minerallerin, belirli konsantrasyonlarda bir araya gelerek toplanmasıdır. Dünya çapında ticareti yapılan 90 madenden 70’i Türkiye’de bulunuyor. Türkiye üretimi yapılan madenlerin çeşitliliği açısından 168 ülke arasında 8’inci sırada yer alıyor.
“Milli Enerji ve Maden Politikaları” doğrultusunda, “Enerjide ve tabii kaynaklarda güvenli bir gelecek” vizyonu ile maden kaynaklarını hızlı, verimli ve sürdürülebilir bir şekilde ekonomiye kazandırmaya çalışıyoruz. Gerek istihdam gerekse sosyal katkı sağlayarak öncelikli olarak kendine yeten, tüvenan cevherden ziyade Ar-Ge faaliyetleri ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak katma değerli ara-uç ürün üreterek ihracat gerçekleştiren ve dışa bağımlılığı azaltan bir ülke olma hedefi doğrultusunda çalışıyoruz. Her zaman üreten ve ülkeye katkı sağlayan yatırımcının yanındayız.
Türkiye maden çeşitliliği ve potansiyeli bakımından zengin bir ürün yelpazesine sahip. Ayrıca ülkemizin, geleceğin teknolojisinde öne çıkan kritik madenler açısından da yüksek bir potansiyeli var. Bakanlık ve bağlı kuruluşlarımız Eti Maden, MTA, MAPEG, TENMAK, TTK ve TKİ kritik madenlerin potansiyelinin ortaya konulması ve bu madenlere yönelik teknolojilerin geliştirilmesi için yoğun bir şekilde çalışmaktadır.
Teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Maden sahaları; istihdam edilecek işgücünün artırıldığı ve maden bölgelerindeki ekonomik ve endüstriyel değişimin giderek arttığı alanlardır ve Türkiye’nin can damarlarıdır. Madencilik faaliyetleri sanayimizin can damarı olan hammadde tedarikini sağlıyor. Bu ürünleri üretmediğimiz takdirde dışa bağımlılığımız artacak. Böylesine potansiyeli yüksek bir alanın tam anlamıyla ekonomiye kazandırılması için kamu ve özel sektör sinerjisini her zaman en üst seviyede tutmaya gayret gösteriyoruz.
Yeni dönem madencilik hamlelerini, 11. Kalkınma Planı, Bakanlığın Stratejik Planı’nda belirtildiği üzere çevreyle barışık, sosyal onayı alınmış, kalkınma, istihdam, yerlileştirme, katma değeri yüksek uç ürün üretme ve teknoloji geliştirme odaklı akıllı madencilik prensibine dayalı olarak belirledik. 11. Kalkınma Planı’nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na addedilen politika ve tedbirler ile yürürlüğe konmuş olan stratejik plan hedefleri arasına giren 67 adet faaliyetle maden arama ve işletme projelerinin uluslararası standartlara uygun hale getirilmesi, madencilik faaliyetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi, maden işletmelerinin risk sınıflamalarının yapılması ve risk gruplarına göre denetim periyodunun sıklaştırılması, madencilik faaliyetlerinde kullanılan ekipman envanterinin çıkarılarak yerlileştirme potansiyelinin ortaya konulması, faaliyetleri sona eren maden ocak alanlarının doğaya yeniden kazandırılması, mevzuatların bunlara uygun olarak revize edilmesi gibi planlar sürdürülebilir madencilik politikaları olarak belirlendi.
“Milli Enerji ve Maden Politikası” doğrultusunda, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan madenlerin, yüksek katma değer sağlayacak, çevreye duyarlı bir şekilde ekonomiye kazandırılması amacıyla tesis şartlı, ara-uç ürün odaklı ihaleler yapıyoruz. Madenlerimizi yerli teknoloji ve Ar-Ge ile işleyerek madenlerin ülkemiz ihracatındaki katma değerini artırmayı hedefliyoruz. Madencilikte katma değerin artırılması amacıyla, 15 adeti Aralık 2021’de olmak üzere günümüze kadar 29 adet ihale gerçekleştirildi. Önümüzdeki dönem için yeni ihale ilanları yapılacak.
Maden işletmeciliğinin daha etkili ve verimli yapılabilmesi adına maden arama dönemine ilişkin yasal düzenlemeler getirildi. Bu kapsamda Ulusal Maden Kaynak ve Raporlama Komisyonu (UMREK) ve Türkiye Yerbilimleri Veri ve Karot Bilgi Bankası (TÜVEK) kuruldu.
Ruhsatlandırılmış sahaların atıl vaziyette kalması engellenerek madenlerin ekonomiye verimli ve hızlı bir şekilde kazandırılmasını sağlıyoruz. Dünya metalik maden rezervlerinin yüzde 0,4’ü, endüstriyel hammadde rezervlerinin yüzde 2,2‘si ve doğal taş rezervlerinin yüzde 40’ı Türkiye’de bulunuyor. Ülkemizin gelişen sanayisinin hammadde ihtiyacı yerli ve yabancı yatırımcılar tarafından bir fırsat olarak görülüyor.
Sektör paydaşlarının görüşleri de dikkate alınarak hazırlanan Maden Kanunu taslağı ile yeni düzenlemeler getirilerek ruhsat iptali halleri azaltılıyor, işletme ruhsatları ile çevre düzeninin imar planı notuna işlenmesi öngörülüyor. Bu minvalde ruhsat iptalini gerektiren ya da haksız yere hak iktisabı sayılan haller yeniden düzenlenerek bu hallerde uygulanacak idari yaptırımlarda ruhsat güvencesinin azami ölçüde korunmasına yönelik düzenlemeler getirilmesi amaçlanıyor.
Türkiye’de son 10 yılda ortalama yıllık 724 milyon ton maden üretimi gerçekleştirildi. Madencilik ihracat gelirimiz, 2021’de 5,93 milyar dolar olarak gerçekleşerek tarihi zirve değerine ulaştı. 2022’de bu değeri daha da yukarılara çıkarmayı hedefliyoruz. Sektördeki istihdam ise Ekim 2021 itibarıyla 153 bin 710 kişiye ulaştı.
2021 yılında doğal taş ihracatımızda değer bazında işlenmiş mermerin ve travertenin payı %57, blok mermer ve travertenin payı %38, blok ve işlenmiş granitin payı ise %2,2’dir. İhracatımızda ilk 5 ülke Çin %29,4, ABD %22,1, Fransa %4,7, Irak %4,6 ve Hindistan %4,5 şeklindedir. 2021 yılındaki doğal taş ihracatımız, 1997 yılına göre yaklaşık 18 kat artmıştır.
Ülkemiz 2020 yılında 12,6 milyar $ olan dünya toplam doğal taş (blok ve işlenmiş granit, mermer ve traverten) ihracatında değer bazında, Çin’den sonra %13,4’lük (1,69 milyar $) pay ile 2’nci, blok mermer ve traverten ihracatında değer ve miktar bazında 1’inci, işlenmiş mermer ve traverten ihracatında ise değer bazında 2’nci ve miktar bazında ise 1’inci olması, ülkemizin doğal taş potansiyelinin dünya ölçeğinde oldukça yüksek olduğunu ortaya koymaktadır.
Ülkemiz mermer sektörü gerek güçlü örgüt yapısı, doğal taş alanında uluslararası fuarlara ev sahipliği yapması, mermer makinaları üretimi ve ihracatı konusunda örnek teşkil eden sektörlerden biridir.
Bakanlığımız olarak madencilik faaliyetlerinin verimliliği ve özellikle doğal taş madenciliğinin sürdürülebilirliği üzerinde hassasiyetle durmaktayız. Doğal taş madenlerimizin gelecek nesillere aktarılması, madencilerimizin maden sahalarını etkin ve verimli bir şekilde kullanmasına ön ayak olmak için “Mermer Artıklarının Değerlendirilmesi Projesi”ni başlatmış durumdayız. Bu proje sayesinde, doğal taş faaliyetleri sonucunda oluşan artıkların değerlendirilmesiyle artıklar hem ekonomiye kazandırılmış olacak hem de çevre ve görüntü kirliliğinin önüne geçilmesi sağlanmış olacaktır.
2009’da madenciliğin GSYH’ya katkısı 11 milyar TL iken, 2020’de 5,5 kat artarak 59,2 milyar TL’ye yükselmiştir. 2023’te madencilik sektörünün GSYH’daki değerinin yüzde 1,3’e yükseltilmesini hedefliyoruz.
Afyonkarahisar Doğal Taş Madencilik Faaliyetleri
Afyonkarahisar, 2500 yıllık mermercilik tarihine sahip mermerde marka değeri yüksek dünyaca ünlü bir şehrimiz.
Ruhsat sahipleri tarafından MAPEG’e beyan edilen verilere göre ülkemizde bulunan yaklaşık 45,75 milyar ton toplam görünür+muhtemel doğal taş rezervinin %4,1’i Afyon’da bulunuyor. Bunun görünür+muhtemel olmak üzere; yaklaşık 1,45 milyar tonu mermer ve 340 milyon tonu traverten rezervlerinden oluşuyor.
Ülkemizin 2020 yılı toplam maden üretimi 714 milyon ton olup bunun yaklaşık 14,7 milyon tonunu doğal taşlar oluşturmuştur. Ayrıca Afyonkarahisar ilimizin 2020 yılı maden üretimine bakıldığında yaklaşık 8,8 milyon ton üretim gerçekleştirilmiş olup, bu değerin yaklaşık 1,5 milyon tonunu mermer üretimi oluşturmuştur.
Maden ruhsatlarını Afyonkarahisar ilimiz özelinde incelediğimizde ise 2021 yılı sonu itibarıyla 309 adet işletme ruhsatı ve 200 adet arama ruhsatı bulunmakta olup işletme izinli ruhsat sayısının 241 adet olduğu görülmektedir. Bunlardan mermer ruhsatı kapsamında; 154 adeti arama, 209 adeti işletme ruhsatı olup 163 adedi ise işletme izinli durumdadır.
Ülkemiz genelinde 2020 yılı sonu için toplam tahakkuk eden Devlet Hakkı bedeli yaklaşık 2,4 milyar TL olurken Afyonkarahisar ilinde tüm maden ruhsatlarına 40 milyon TL devlet hakkı tahakkuk ettirilmiş olup bunun yaklaşık 31 milyon TL’si mermer ruhsatlarına aittir.