GIDAYA ‘DEĞER KATANLAR’…
Günümüz dünyasında teknolojik açıdan ciddi bir ilerleme kaydetmiş olsak ve birçok nesneyi tüketim malzemesi haline getirmiş olsak da gıdaya olan ihtiyacımıza bağlı zaruret her daim ciddiyetini korumakta. Gıdanın israf edilmesi konusu gündemdeki yerini ne kadar korusa da gıdaya erişim konusu da bir o kadar önem arz etmekte. Rusya-Ukrayna arasında yaşanan çatışmalar savaş boyutundan ciddi bir sorun teşkil ederken dünyanın odaklandığı nokta gıda arzı ve güvenliği oldu. Savaşların, iklim değişikliğinin gündemimizde sıkça yer edindiği bugünlerde temel ihtiyacımız olan gıda öncelikli sırayı alıyor.
Dünyamızın yüzyıllık tarihi içerisinde gıda israfının ve gıda güvenliğinin bir arada konuşuluyor olması gerçekten şaşırtıcı ve dikkate değer bir konu. Bolluğun ve yokluğun kavram düzeyinde yan yana duruşu da dünya üzerinde gıda temelli bir adaletsizliğin var olduğunu bizlere gösteriyor diyebiliriz.
Örnek olması açısından belirtmek gerekirse; besin değerleri açısından zengin bir içeriğe sahip olan kinoanın ekimi için Birleşmiş Milletler tarafından destek programları açıklanması bile nitelikli gıdaya olan ihtiyacı gözler önüne seriyor.
Tüm bu anlattıklarımızdan sonuç çıkartacak olursak, gıda kavramı bizlerin binlerce yıllık tarihinde büyük önem teşkil etti ve bundan sonra da çok önemli olmaya devam edecek.
Tabi bu konuda özellikle ülkemizin her bir karış toprağında yaşamını sürdüren milletimizin çok büyük bir avantajı var. Yaşadığımız topraklar deyim yerindeyse ‘baston diksek yetişir’ cinsten verimliliğe ve berekete sahip. TÜRES olarak aslında bizler bu berekete katma değer yüklüyoruz. Birecik’ten çıkan patlıcanı Balcan Kebabı olarak, Tokat yaprağını sarma olarak ülkemizdeki yerli ve yabancı turiste tanıtıyoruz. İşte tam da bu noktada gıdanın katma değerli ihracatını yapan kısımda yer alıyoruz. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe’den Ticaret Bakanı Ömer Bolat’a kadar gıda ihracatçısı statüsü almak için birçok üst düzey yetkili isme de taleplerimizi de ilettik.
Gıdanın ihracı dendiğinde akıllara topraktan ihracata iletilen ürünler (sebze, meyve vb.) geliyor. Fakat restoran ve işletmeler olarak bizler bereketli topraklarımızdan çıkan ürünlere katma değer yükleyerek tanıtımını yapıyoruz. Tanıtımın da ötesinde turizm geliri olarak ciddi bir paya sahibiz. Bu sebepten ötürü TÜRES olarak gıdaya değer katan restoranlarımız ve işletmelerimizin de gıda ihracatçısı statüsü alması için elimizden gelen ne varsa yapmaya ve bu konuda kamuoyu oluşturmaya başladık. Bu konudaki çabalarımızı da sürdürmeye devam edeceğiz.