CUMHURİYET’in 100. Yılı TURİZMDE REKORLAR YILI OLACAK
Bu yıl 50’nci kuruluş yıl dönümünü kutlayan, Türkiye’nin köklü turizm meslek kuruluşu TURSAB, Türkiye’nin sahip olduğu doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel zenginlikleri uzun yıllar boyunca dünyanın dört bir yanında tanıtan ve pazarlayan, ülkenin turizmde bir dünya markası destinasyonuna dönüşmesinde büyük katkı sağlayan seyahat acentelerinin bir araya gelerek oluşturduğu bir birlik.
26-27 Kasım 2022 tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen Genel Kurul’da bir dönem daha TÜRSAB Başkanı seçilen Firuz Bağlıkaya ile Dünya ve Türkiye Turizminde yaşanan gelişmeler ve Turizmin parlayan yıldızı Afyonkarahisar üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.
- Turizm sektörünün geleceğini önemli ölçüde etkileyen pandemi sonrası Dünya ve Türkiye turizminde yaşanan gelişmelerden kısaca bahseder misiniz?
2022 yılına girerken pandemi nedeniyle dünya genelinde tatile özlem duyan, seyahat etmeyi dört gözle bekleyen geniş bir kesim ve birikmiş bir talep oluşmuştu. Bu taleplerin seyahate dönüştüğüne hep birlikte şahitlik ediyoruz. Küresel ölçekte seyahat çılgınlığının yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) tarafından açıklanan 2022 yılının ilk 9 aylık verilerine göre, uluslararası seyahat sayısı 2021 yılının Ocak-Eylül dönemine göre yaklaşık yüzde 133 oranında büyüme gösterdi. Şu bir gerçek ki; aynı dönemde ülkemiz yüzde 87 ile dünya turizmindeki büyüme ortalamasının altında kalan bir grafik sergiledi.
Bununla birlikte Türk Hava Yolları’nın Rusya’dan ülkemize uçuşlarla ilgili aldığı önlemler ve charter seferlerinin yanı sıra diğer alternatif pazarlar ve Avrupa’nın her yerinde yaşanan ciddi bir seyahat artışı sayesinde ülke olarak ziyaretçi sayısı bakımından 2022 yılını iyi bir noktada kapatmış olacağız.
Ancak asıl önemli olan kişi başı turizm gelirlerimizi artırmak olmalı ki rakiplerimizle karşılaştırıldığında henüz o noktaya uzak bir durumda olduğumuzu görüyoruz. Bu bakımdan hem kişi başı turizm gelirimizi hem de gecelik kişi başı gelirlerimizi artıracak bir turizm politikasını baştan kurgulamamız önem arz ediyor.
- Yeni seyahat trendleri ve sektördeki dijitalleşme dikkate alındığında Türkiye turizminin avantaj ve dezavantajları neler olmuştur? Bu noktada sektöre tavsiyeleriniz nelerdir?
Pandemi sürecinde seyahat acentalarının değişen tüketici taleplerine hızlı bir şekilde yanıt verebilmesi acentelerin rollerini güçlendirdi. Bu süreçte tüketicilerin satın alma alışkanlıklarında dijitalleşme hiç olmadığı kadar öne çıktı. Dijitalleşmenin artmasıyla birlikte sektörümüzün ve seyahat acentelerimizin buna uyum sağlaması son derece önemli ve gelecek açısından belirleyici olacak.
TÜRSAB olarak biz de bu gerçekten hareketle sektörümüzü değişen tüketici talep ve beklentileri çerçevesinde geleceğe hazırlamak ve dijitalleşme süreçlerine katkıda bulunmak adına önemli çalışmalar gerçekleştiriyoruz.
Türkiye Bilişim Vakfı ile gerçekleştirdiğimiz ortak çalışma kapsamında uluslararası araştırma şirketi Ernst & Young ile altı ay süren bir çalışma neticesinde “Turizm Sektörü Dijitalleşme Yol Haritası Raporunu hazırlayıp sektörümüzün bilgisine sunmamız bu alanda atılan adımlar arasında yer alıyor.
Birliğimizin dijitalleştirilmesi ve üyelerimizin hizmetlerimize online sistemler üzerinden kolaylıkla ulaşabilmesini sağlayacak birçok çalışmaya da imza attık. Bu kapsamda üyelerimizin TÜRSAB KART, plaka sorgulama, plaka durum bildirimi, dijital doğrulama ve QR kod ile doğrulama sistemlerine ulaşabilecekleri TÜRSAB Mobil uygulamamızı hayata geçirdik. Üyelerimizin, TÜRSAB’daki işlemlerini daha hızlı ve kolay yapabilmeleri için özel yazılımlar geliştirdik.
Seyahat acentalarının dijitalleşen dünyada son gelişmelere uyum sağlamaları ve rekabet güçlerini artırmaları amacıyla TÜRSAB Acente Yazılımı projesini ücretsiz olarak üyelerimizin hizmetine sunduk.
Yüksek maliyetlerden dolayı acente yazılımlarına ulaşamayan üyelerimizin bu alandaki ihtiyaçlarına yanıt verecek program; rezervasyon alma, veri bankası oluşturma, satış raporlaması yapma, internet üzerinden işlerini takip ederek rezervasyon yapabilme olanağı sağlıyor. Programı kullanan üyelerimiz, telefonla bile her yerden müşteri bilgilerine ulaşabilecek. Sürekli geliştireceğimiz programı, gelecekte online rezervasyonların da yapılabileceği bir platform haline getireceğiz.
- Son yıllarda turizm sektörünün gelişim sürecine girdiği, sahip olduğu yer altı şifalı su kaynakları, yer üstü doğa ve tarihi güzellikleri, modern spor tesisleri ve düzenlediği ulusal ve uluslararası festivaller ile turizm çeşitliliğini benimseyen Afyonkarahisar turizmi hakkında neler söylemek istersiniz? Tavsiyeleriniz nelerdir?
Ülkemizin her köşesi ayrı güzellikleri, zenginlikleri barındırıyor. Turizm, mevcut potansiyel ve özgün dinamiklerle büyüyüp gelişebilen bir sektör. Afyonkarahisar da bu anlamda çok şanslı. Çünkü, dünyada eşine az rastlanan özelliklere sahip termal kaynakları barındırıyor. Gerek termal kaynakları ve ona uygun turizm alt yapısı gerek kültür turizmi potansiyeli gerekse de gastronomisiyle Afyonkarahisar son yıllarda turizmde hızla öne çıkıyor.
TÜRSAB olarak biz de Afyonkarahisar’ın sahip olduğu turizm potansiyelinin geliştirilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda Sağlık Turizmi Çalıştayımızın ilkini 27-29 Nisan 2019 tarihlerinde Afyonkarahisar’da düzenlemiştik. TÜRSAB Gastronomi Treni projemize de 4. Uluslararası GastroAfyon Turizm ve Lezzet Festivali kapsamında Afyonkarahisar’dan start verdik.
- UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağına Türkiye’nin 3.Gastronomi şehri olarak dahil olan ve bu yıl 4.kez Gastronomi festivalini düzenleyen şehrimiz Afyonkarahisar’da Gastronomi hakkında değerlendirmeniz nelerdir?
Afyonkarahisar; lokumundan kaymağına, sucuğundan ekmek kadayıfına kadar onlarca coğrafi işaretli özel ürüne sahip bir kentimiz. Bu anlamda Afyonkarahisar’ın Gastronomi alanında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağına dahil olması son derece hak edilmiş bir ödül oldu. TÜRSAB olarak bizim de özel önem verdiğimiz, gelişmesi için uğraş verdiğimiz turizm segmentlerinden biri olan gastronomi turizmi açısından Afyonkarahisar’ın barındırdığı potansiyeli ortaya çıkartan her etkinliği önemli buluyoruz. Bu bakımdan 4.Uluslararası GastroAfyon Turizm ve Lezzet Festivali de şehrin gastronomi zenginliğini sergilemesi, ortaya koyması açısından çok başarılı bir organizasyon. Bu yıl biz de Türkiye’nin gastronomi turizmi alanında faaliyete girecek ilk treni olan “TÜRSAB Gastronomi Treni”nin ilk seferini GastroAfyon Festivali kapsamında Afyonkarahisar’dan başlattık. Türkiye’nin diğer illerinde olduğu gibi Afyonkarahisar turizminin gelişimi için de TÜRSAB olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da elimizden gelen tüm desteği vermeye hazırız.
- Geçtiğimiz 3 yılda her sektörde olduğundan daha fazla durgunluk yaşayan ve bu durgunluğu üzerinden atmaya hazırlanan Turizm sektörüne 2023 ve sonrası için tavsiyeleriniz, düşünceleriniz nelerdir?
2023 yılı için ülkemize yönelik rezervasyon talepleri ise gayet iyi seyrediyor. Kasım ayı başında katıldığımız WTM Londra Fuarı’nda çok olumlu görüşmeler gerçekleştirdik. Diğer pazarlardan da pozitif haberler alıyoruz. Herhangi bir aksilik olmaz ise Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yılında tarihin en yüksek turist sayısı ve en yüksek gelirine ulaşmış olacağız.
TÜRSAB olarak biz de yarım asrı geride bırakmış, Türkiye’nin en köklü turizm meslek kuruluşu olarak ülkemizin dünya turizmindeki gelişimine destek vermeye devam edeceğiz.
https://www.tursab.org.tr/baskan-fotograflar FOTOĞRAFLAR BU LİNKTE