AHMET İPEKSUCUKLARI “Gelenekten Geleceğe Lezzet Yolculuğu”
Türkiye, kırmızı et üretimi ve tüketimi açısından dünyada önemli bir yere sahiptir. Türkiye’de 2021 yılında yaklaşık 1,9 milyon ton kırmızı et üretilmiştir. Bu üretimin %74,8’ini sığır eti, %19,8’ini koyun eti, %4,8’ini keçi eti ve %0,6’sını manda eti oluşturmaktadır. Türkiye, kırmızı et üretiminde dünyada 12. sırada yer almaktadır. Türkiye’de kırmızı et üretimi ve tüketimi, son yıllarda artış eğilimindedir. Bu artış, Türkiye’nin nüfusunun artması, yaşam standartlarının yükselmesi ve kırmızı etin daha fazla tercih edilmeye başlaması gibi faktörlere bağlıdır. Türkiye’de kırmızı et sektörünün büyümesi, istihdam ve ekonomiye önemli katkılar sağlamaktadır. Türkiye’de kırmızı et sektöründe yaklaşık 1 milyon kişi istihdam edilmektedir. Kırmızı et sektörü, Türkiye’nin toplam tarım üretiminin yaklaşık %10’unu oluşturmaktadır.
Ahmet İpek Sucukları yemediğinizi yedirmeyiniz mottosuyla, bugün 4. kuşak yöneticileriyle Afyonkarahisar’da kurulu olan günlük 300 canlı hayvan kesim kapasiteli entegre et tesisinde, günlük 30 ton ileri işlenmiş, 15 ton işlenmiş et kapasitesine sahipti. Bu tesislerde çalışan deneyimli ve uzman kadromuz ile Türkiye’de sektörümüzde lider firmalarından biridir.
Firma vizyonunu “Et ve et ürünleri alanında her zaman en iyiye ulaşmak için değerler yaratan öncü bir kuruluş olarak, dünya markası haline gelmek” olarak belirlemiştir. Bu vizyonunu gerçekleştirmek için “Müşteri memnuniyetini esas alarak, hedeflerimize yönelik sürekli gelişim ve eğitim prensibiyle, hijyenik şartlarda, yasal mevzuat, kanun ve yönetmelikler doğrultusunda güvenli gıda üretmek amacına ulaşmak için; takım ruhu ile çalışarak tüm çalışanlarımızı bu doğrultuda yönlendirmek, tedarikçilerimizle bütünleşerek; sosyal sorumluluk standartlarını benimsemek ve sürekli iyileştirme anlayışı doğrultusunda “Güvenli ve Kaliteli Gıdaya” ulaşmak misyonuyla hareket etmektedir.
Firma son zamanlarda geleneksel perakende kanalları yanında ev dışı tüketim (EDT) ve hotel, restaurant ve kafe (HORECA) kategorilerine de yoğunlaşmıştır. Firma çiftlikten – tüketiciye kadar tüm üretim aşmalarında Üretimimizde çiftlikten tüketicinin sofrasına gelen tüm aşamalarında başta “GIDA GÜVENLİĞİNİ” göz önüne almaktadır. Tüm üretim İFS (Uluslararası Gıda Standardı)normları altında yapılmaktadır. IFS sertifikası yanında yine global gıda standardı olan FSSC 22000 (Gıda güvenliği yönetim sistemleri) sertifikasına sahiptir. Bu sertifikalın yanında başta TSE helal Sertifikası olmak üzere 8 adet TSE tarafından onaylanmış kalite standardına kullanmaktadır.
Son ekonomik gelişmelerle et sektörünün önemi gittikçe artmaktadır. Et insan beslenmesi temel bileşenlerinde olmakla birlikte en değerli protein kaynağıdır. 2022-2023 yıllarında hayvan arzında yaşanan dalgalanmalar, fiyatlardaki yükseliş ve talepteki düşüş piyasanın dengelerini bozmuştur. Özellikle finansa erişimin kısıtlanmasıyla sektörde büyük sıkıntılar başlamıştır. Türkiye’nin hayvancılıkta çok önemli bir potansiyeli vardır. Fakat bu potansiyel yeterince değerlendirilemiyor. Gıda sektörü özellikle sektörü acilen öncelik alan olarak kabul edilmelidir. Fiyat istikrarının kısa sürede sağlanması gerekmektedir. Destekleme politikalarının revize edilmesi gerekmektedir. Gerek çiftliklerde gerekse de et işletmelerinde verimlilik çalışmaların yapılması gerekmektedir. Ticari işletmelerin sürdürülebilirliğin sağlanması için finansa erişimin hakkaniyetli yapılması gerekmektedir. Türkiye coğrafi özellikleri bakımından hayvan yetiştiriciliği için önemli bir potansiyele sahiptir. Bütüncül politikalarla potansiyeli artırmak halkımızın beslenmesi ve ülke ekonomisi açısından elzemdir.
Hayvancılık sektörü ekonomik ve sosyal fonksiyonları ile kırsal kalkınmanın sağlanmasında çok önemlidir. Büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiricilerinin mevcut durumunun iyileştirilmesi için Türkiye’de hayvancılık sektöründe daha gerçekçi ve uzun vadeli planların yapılması gerekmektedir. Bu amaçla kısa vadeli çözümler yerine yapısal önlemlerin alınması Türkiye’de hayvancılık sektörünün devamlılığı açısından zorunlu görülmektedir. Hayvancılık sektörü ile bağlantılı olan et işletmelerinde gerek altyapı gerekse de finans problemleri entegre olarak çözülmelidir. İnsan sağlığı açısından çok önemli olan et üretimi yapan hayvancılık – et et sektörü ithalat değil ihracat konuşabilmelidir.