1940 yılından bu yana mermer sektöründe bir dünya markası haline gelen Alimoğlu Mermer 82 yıl önce küçük bir mermer-mozaik atölyesi olarak başladığı faaliyetlerine, bugün Türkiye’nin değişik bölgelerdeki ocakları ve Afyonkarahisar’daki entegre fabrikaları ile çağın gerektirdiği ileri madencilik ve doğal taş işleme teknolojilerini kullanarak devam etmektedir.
1940 yılından bu yana doğaltaş sektöründe çalıştırdığı güçlü ocakları ile öncü firmalardan birisi olan Alimoğlu Mermer’i yeni kuşak temsilcisi Mehmet Sami Alimoğlu’ndan dinleyelim.
“ Alimoğlu Mermer 1940 yılında Afyonda büyük dedem Abdullah Alimoğlu tarafından kurulmuş. Afyon merkezde bulunan tarihi Gedik Ahmet Paşa Camii’nin tadilat ve yenileme işlemlerinde ihtiyaç olan mermerin karşılanması için İscehisar’daki mermer ocakları çalıştırılmış. Roma dönemindeki çalışmalardan sonra ilk kabul edilen bu çalışmalarla birlikte Afyonda da mermer tekrar sektör haline gelmeye ve canlanmaya başlamış. 1940 yılıyla başlayan bu yolculuğu da bugun bizler 3. ve 4. Kuşak olarak yönetmeye ve ilerletmeye devam ediyoruz.
Anıtkabir ve TBMM binasında Alimoğlu imzası
Mermere olan talep yıllar içinde sürekli artarak devam etmiş, Türkiye’nin her bölgesine mermer ve mermer ürünleri gönderilmiş. Kırılan parçaları değerlendirmek adına kırma mozaik üretimi de o dönemlerde yapılmış. Sonrasındaki önemli dönüm noktalarından biri de Anıtkabir yapılırken kullanılan mermer makinelerinin satın alınmasıyla olmuş. Bu makinelerle hem ANITKABİRİN hem de TBMM nin ihtiyacı olan mermer işleri yapılmış. Firmanın ilerleyen yıllarında karşısına çıkan ocak ve proje işleri firmanın ilerleyişini şekillendirmiş. Süreçleri değiştiren ve hızlandıran en önemli etken tabi ki teknoloji olmuş. İlk yıllarda patlatma yöntemiyle ocaktan sökülen bloklar, saatte 1cm kesebilen kumlu katraklarla fabrikada işlenmeye çalışılmış. Şu anda hem ocaklarımızda hem de fabrikalarımızda son teknolojiyle üretimlere devam ediyoruz. Bu sebeple teknolojik değişimler Alimoğlu ve sektör için hep dönüm noktası olmuş. Bunun yanında ilk yurtdışı mermer firma ziyaretleri(1954), Hacettepe Üniversitesinin yapımı (100.000m2), o proje için traverten ocaklarının çalıştırılması, 1970 li yıllarda Kuveyt e yapılan ilk ihracat, 90ların başındaki İzmirdeki fabrika yatırımı, Amerikada açılan depo, diğer fabrika ve ocak yatırımları da firma için önemli dönüm noktalarından olmuştur. Sonrasında 3. Kuşakta Babam ve Amcamlar arasında bir ayrılık süreci oldu, şu anda bahsettiğim gibi üç farklı Alimoğlu Mermer firması 3. Ve 4. Kuşaklarıyla yönetilmeye devam ediyor.
Mermerde adını dünyaya duyuran Alimoğlu’nda öncelik güven
Firmanın markalaşma süreci geçmişten günümüze gelen yapısı ve prensipleriyle pekişmiş ve şu anda mermer sektöründe dünyanın her bölgesinde bilinen bir marka haline gelmiş. Tabi ki bunun için çok uzun yıllar çalışılmış ve büyük emekler verilmiş. Alimoğlu markasının önceliği dürüstlüğü ve güvenilirliğidir. Bizim içinde en büyük miras bu firmanın ismi ve oluşturduğu itibardır. Bunu koruyarak ailemize, Afyonumuza ve Ülkemize katma değer sağlamak tabi ki en büyük önceliğimizdir.
Alimoğlu’nun yıllardır bu sektörde olmasının en büyük sebebi yaptığı işi en iyi şekilde yapma gayreti ve asıl prensibi olan dürüstlük ve güvenilir marka olmasından asla ödün vermemesidir. Alimoğlu maddi değerlerden çok manevi değerlere önem vermekte ve korumaktadır. Bizim için bu değerleri korumak ve nesilden nesile aktarmak bir vazifedir.
Geçmişten geleceğe uzanan sorumluluk
Köklü bir markanın yeni nesil temsilcisi olarak nessiller arası yönetim konusunda ve getirdiği sorumluluklar hakkında düşüncelerini sorduğumuz Alimoğlu Mermer Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Sami Alimoğlu şunları söyledi.
“Açıkçası firmada aktif olarak çalışmaya başladığım dönemlerde şunu gördüm, düşündüğümden çok çok daha fazla getirdiği sorumluluklar varmış. Geçmişten gelen bu sorumluluğun aynı zamanda geleceğe de olduğunun farkındalığını bize çok güzel aktardılar. Aynı bilinçle elimizden geleni yaptığımız için nesiller arası yönetim konusunda çok zorluk çekmedik. Elbette bazı konularda fikir ayrılıkları yaşadık ama bunların hepsini aştık. Nesiller arası yönetim ve aktarım konusunda Babam İbrahim Alimoğlu’na da burada özellikle değinmek istiyorum. Benim her zaman arkamda durdu ve bu sorumluluğu tereddütsüz aktardı. Tabi ki mezun olur olmaz bunları yaşamadım ama süreç düşündüğümden çok daha hızlı oldu açıkçası. Bu konuda kendi firmalarında çok sıkıntılar çeken arkadaşlarım da var, yönetimsel sıkıntılar çekiyorlar. Bu sebeple bana güvenen ve bu imkanları bana sağlayan Babama da buradan teşekkür etmek istiyorum. “
Teknoloji her zaman yakından takip ediliyor.
Firmamızda güncel bir dönüşüm ve yatırım planlaması devam ediyor. Geçmişte de hep benzer bir mantık yürütülmüş, yapılan yatırım çok uzun yıllar fayda vermesi adına son teknoloji yatırımı her zaman ilk öncelik olmuş. Şu anda da dijitalleşebilmeniz ve çağı yakalamanız gerekiyor. Dijital dönüşüm adına firmamızda son dönemde yapılan en büyük çalışma ERP sistemi kurmak oldu. Bu sistem sayesinde dünyanın her yerinde müşterilerimizle ve tedarikçilerimizle iletişimiz ve raporlamamız çok kolay ilerliyor. Aynı zamanda kendi iş takibimizi de dijital olarak her yerden yapabiliyoruz.