BAŞKAN’dan
Afyonkarahisar’ın önde gelen sanayici ve iş insanlarının, ilimiz ve ülkemiz iş dünyasını, evrensel demokratik ve çağdaş yaşam değerleri rehberliğinde, sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda küresel düzeyde başarılı bir geleceğe taşıyan öncü sivil toplum kuruluşu vizyonu ile 1991 yılında kurdukları Afyonkarahisar Sanayicileri ve İş Adamları Derneği(AFSİAD) Türkiye’nin köklü sivil toplum kuruluşlarından biridir.
AFSİAD, kurulduğu günden beri üyeleri ile bütünleşerek, gerek ülkemizde gerekse yurtdışındaki sanayici ve iş insanlarının sosyo-ekonomik ve kültürel alanda bütünleşmesini sağlayıcı faaliyetlerde bulunarak yurt kalkınmasında üzerine düşen görevi ulusal çıkarlara uygun olarak yapılması için politikalar üretmekte ve uygulamaktadır.
2020 yılı ülkemiz ve tüm dünya ülkeleri açısından zorluklarla başlamıştır. 2019 sonunda COVID-19 küresel bir salgın, çok kısa sürede ve çok daha hızlı olumsuz sonuçları olan “Yeni Korona virüs Hastalığı” olarak ortaya çıkmıştır. Ülkemizde de Covid-19 salgınına karşı alınan önlemler dünyada görülen vakaların yaygınlığının artmasıyla beraber günümüzde sosyal izolasyon, seyahat ve konaklamaların sınırlandırılması hafta sonu sokağa çıkma yasağının getirilmesi gibi birçok önlem uygulanmaktadır. Bu önlemler sosyal hayatı kısıtlamakla beraber ekonominin de önemli ölçüde yavaşlamasına sebep olmuştur. Bu sebeple son yıllarda “Termalin Başkenti” sloganıyla parlayan şehrimiz Afyonkarahisar’da başta Turizm olmak üzere bir çok sektörü ciddi olarak etkilemiştir.
Dünya genelinde neredeyse tüm ülkeleri derinden etkileyen COVID-19 salgını işletmeler ve endüstriler üzerinde şimdiye kadar eşi benzeri görülmemiş etkilere sahiptir. Halen devam etmekte olan COVID-19 salgını sürecinde dijitalleşme uygulamalarının kullanımına daha fazla ihtiyaç duyulmuştur. Bu ihtiyaçların giderilmesinde dijital teknoloji tabanlı uygulamaları kullanma zorunluluğu nedeniyle günümüzde tüm ülkeler dijitalleşmeye odaklandı ve daha fazla önem verdiler. Bu viral salgınla ilgili çeşitli problemlerin üstesinden gelmek için çeşitli ileri teknolojilerin kullanılması ile yapılan inovasyonlara gereksinim vardır.
Aslına bakarsanız bu durum, insanlık için küresel bazda zorunlu bir dönüşümün başlangıcı olabilir. Hâlbuki bu teknolojiler daha öncede vardı ve ellerimizin altındaydı, ancak görünen o ki dönüşüm için sadece araçların var olması yeterli olmuyor. Daha da önemlisi, kültürel dönüşüme ne kadar hazır olduğumuzdur. Özetle bu dönüşümü hızlı yapabilen toplumlar diğerlerine göre daha hızlı yükseleceklerdir. Türkiye’de genelde dijitalleşme konusunun gerçek anlamda dijital dönüşümün önünde algılanması neticesinde katma değerli dönüşümsel projeler çok ertelendi, ama artık covid-19 etkileri nedeni ile dönüşüm kaçınılmaz bir gerçeklik olacak.
2020 yılını yaşanan bütün bu olumsuzluklarıyla ve hafızalarımıza kazınan kötü günleri ile geride bıraktık. Gelecek umuttur, bu nedenle yeni yılla birlikte uygulamaya alınan aşılamanın da etkileri ve içinde bulunduğumuz müstesna Ramazan ayı ile birlikte tekrar gündeme gelen kısıtlamalar sayesin de 2020 yılının üzerimiz de bıraktığı olumsuz etkilerden kurtulacağımızı, hayatın bir an önce normalleşeceğini, her sektörde üretimin artacağını, yükselen üretim ve ihracat hacmi ile istihdamın artacağını ve işsizliğin azalacağını, eski güzel günlerimize döneceğimizi düşünüyorum.
Umudumuz odur ki küresel piyasalarda Türk iş insanlarının daha güçlü bir şekilde yer alması, küresel tedarikçiler içinde daha fazla Türk iş insanının olmasını arzuluyoruz. Bu vesile ile, önümüzde ki günlerin ülkemiz , dünyamız ve tüm insanlık için sağlık, huzur ve mutluluk getirmesini diliyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.