İş İnsanları – Yöneticiler Şehirlerin Geleceği
Kişinin doğup büyüdüğü, okuduğu, iş-güç sahibi olduğu şehri sevmesi, önemsemesi elbette takdire şayan.Kişiler hangi konumda olursa olsun millet ve memleket aşkıyla güzel şeyler yapabilir, şahıs, şirket ya da grup bazında başarılı da olabilirler. Ancak bu ferdi başarılar şehirleri ve en nihayetinde ülkeleri kalkındırmaz, çok ilerilere götürmez. Ülkelerin ve şehirlerin yönetiminde söz sahibi olanlarla, STK’lar, iş insanları ve halk ne kadar uyum içerisindeyse bu oranda şehirlerin ve ülkelerin kaderleri olumlu yönde değişmeye başlar.
40 Yıldır şehrimizin ve ülkemizin siyasetini yakından takip eden, en az 20 senesinde de az-çok yetki/söz sahibi olma imkanını elde eden bir kardeşiniz olarak uyumun şehirlerin kaderini nasıl etkilediğini bizzat yaşayarak gördüm. Belediyede göreve başladığım hafta yöneticilere talimatım şu olmuştu; ”aman arkadaşlar bu şehir çok iyi imkanlar elde etti. Son 25 yılın hemen hemen tamamında halkımız iktidar partisinden belediye başkanlarını seçti. Her dönemde ilimizden Bakan çıktı. Belediye Başkanı Bakan, Milletvekili, Parti Teşkilatı vs. hep kavga etti. Ya da STK’larla, iş insanlarıyla, halkla kavga edildi. Zarar gören hep Afyon oldu.
Biz kimseyle kavga etmeyeceğiz, size ağır bir şey söylense, hatta el kaldırılsa bile benim hatırım varsa susacaksınız. Bizim bu şehrin güzel geleceğine ket vurma gibi bir konumumuz asla olmamalı” .Hamdolsun iş insanları ile, başta ATSO olmak üzere tüm STK’larla, Siyasi Parti İl teşkilatlarıyla, Bakanımızla, Milletvekillerimizle, basınımızla uyumu en yüksek seviyede göstermeye çalıştık. Kazanan Afyon’umuz oldu.
Komşumuz olan ya da olmayan birçok ilden bunun nasıl başarıldığını bana hep sorduklarında verdiğim cevap yukarıda yazdıklarımdı. Burada iki hatıramı da anlatmak istiyorum.2003 Yılı başında İl Başkanı olduğum dönemde Parti Binamıza dönemin Belediye Başkanı danışmanıyla geldi. ”Sayın Başkanım İnaz arsaları diye bilinen bölgede bir arsa üretme çalışmamız oldu, arsaların belediyemize devri için her şey tamamdı, ancak Bakanlık arsa devrini bize yapmadı, mümkünse ilgili bakandan arsaların devrini yaptırabilir misiniz “ dedi. İlgili bakan Afyon Milletvekili ve aynı partidendi. Sebebi malum. İlgili bakandan Sait Açba beyle birlikte randevu aldık, biz makamdayken Bakan Bey imzaladı ve devir yazısı Belediye’ye fakslandı.
Yine 2012 yılı idi. Afsiad başkanımız Şükrü Demirayak kardeşimiz dönemin Valisi İrfan BALKANLIOĞLU’nu, beni ve ATSO başkanımız Hüsnü SERTESER’i davet etti. ”İzmir merkezli Özgörkey grubu 35.000.000 Avro bedelli bir patates fabrikası yapacak, Konya’dan düşük bedelle bir arsa vermişler, ama ben bu yatırımın Afyon’a yapılmasını istiyorum. Sizlerden de destek istiyorum” dedi. ”Hemen davet edelim” dedik ve davet ettik. Firma yetkilisi Murat ÖZGÖRKEY geldi. İlin Valisi, Belediye Başkanı, ATSO başkanı, Afsiad başkanı, Tarım ,Tapu ,Milli Emlak, Doğalgaz müdürleri orada. Ne sorsa hemen ilgili kişi cevap veriyor, ne istese gereği hemen yapılacak, ”ben böyle uyumlu, yatırımcıya destek olan bir il görmedim, Konya’dan vazgeçiyoruz, yatırımı Afyon’a yapıyoruz” dedi.
Buna benzer olumlu ya da olumsuz birçok örneği yazmaya bu satırlar yetmez. Hamdolsun bu ilde 20-25 yıldır çok çalışkan ,uyuma önem veren, garibiyle, orta hallisiyle, zenginiyle herkesle tam manasıyla ilgilenen Valiler görev yapıyor. İsmet ATTİLA ,Veysel EROĞLU gibi Bakanlarımız sayesinde ilimiz merkezi hükümet imkanlarından ciddi anlamda yararlandı. Milletvekillerimiz çok gayretli ve halkın içinde. ATSO, Hüsnü Bey ve ekibiyle bölgeye ve Türkiye’ye örnek oluyor, bir başarıdan başka bir başarıya koşuyor. AFSİAD üyesi iş insanlarımız ilimiz ekonomisinin bence % 50’den fazlasını kontrol ediyorlar. Bunu da yatırımlarını ,sektör çeşitliliğini, ihracatı, istihdamı artırarak, daha fazla vergi ödemek suretiyle yapıyorlar. Zor olanı başarıyorlar. Her birisini ayrı ayrı tebrik etmek lazım. İlimiz ve ülkemiz bu müteşebbis iş insanlarına çok şey borçlu. Siyasilerin ve Kamu İdarecilerinin yapması gereken de bu müteşebbislerin önünü açmak, sorunlarıyla yakından ilgilenmek olmalı. Bunun da çoğu zaman yapıldığını gözlemliyor ve bundan da mutluluk duyuyorum.
İlimiz Türkiye’de nüfus büyüklüğü olarak 31. sırada. Ortak hava limanı yapılmış, tüm bağlantı yolları bölünmüş yol olmuş, Ankara-İzmir ve İstanbul-Antalya hızlı tren güzergahlarına dahil edilmiş, iki üniversiteye, sayısız kamu yatırımlarına, Türkiye’nin en büyük spor kompleksine sahip bir il. Halen bile komşularımız atık sularını arıtmadan doğaya verirken, düzenli çöp depolama alanlarına sahip değilken ilimiz,2011 yılından beri atık sularını tam manasıyla arıtıyor, tüm ilçe, belde ve köylerin çöpünü modern bir şekilde depoluyor.
Spor demişken 51 ilden sadece ilimizin Basketbol Süper liginde takımı var.30 Büyükşehirden ise sadece 6 büyük şehrin BSL’de takımları var. Eskişehir, Denizli gibi iller BSL’ye bir sene dayanamadılar. Konya, Antalya, Mersin, Kayseri, Kocaeli vs yıllardır uğraşıyorlar ama başaramıyorlar. Voleybol üst liginde sadece 10 il ve büyük şehrin takımı var, bunlardan birisi de Afyon. Diğer 71 ilde yok.
Yine yıllardan beri uluslararası bir spor organizasyonuna ev sahipliği yapamayan ülkemiz Afyon sayesinde üç yıldır Dünya Motokros şampiyonasına ev sahipliği yapıyor.160 ülkeden canlı ve banttan bu yarışlar izleniyor. Motokros Pistimiz daha ilk yılında dünyanın en iyi pisti seçildi.2020 yarışlarına gelen Dünya Motor Sporları Federasyonu yetkilisi dönemin Valisi Mustafa TUTULMAZ’a “Afyon pistinden sonra sporculara pist beğendiremiyoruz” dediğinde hep beraber gururlanmıştık. Bu şehrin tüm aktörleriyle daha çok başarılara imza atacağına tüm kalbimle inanıyorum.
AFSİAD üyesi iş insanlarımızın hem yatırım hem de sosyal sorumluluk projelerinde kısacası her hayırlı işte öncü rolünü kimseye vermeyeceğine, elini değil tüm vücudunu taşın altına çekinmeden, düşünmeden koyacağına keza inanıyorum. Yeni yayın hayatına başlayan ve benimde her sayısını iple çekerek takip edeceğime inandığım AFSİAD TREND dergisine de başarılar diliyorum.