TİCARET BAKANI BOLAT: YATIRIMLARIN ODAĞINDA Kİ ÜLKE “TÜRKİYE”
Dünya son 4 yıldır Kovid-19, Ukrayna-Rusya Savaşı ve bunun doğurduğu gıda ve enerji krizleri gibi çok çalkantılı bir süreçten geçiyor. Geçen yıl küresel ekonomide yüzde 3,1’lik bir vasat ortalama büyüme görüldü. 2023’te Türkiye ekonomisinde yatırım, üretim, istihdam ve ihracat artmaya devam etti, geçen yıl Türkiye’nin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’sının (GSYH) yüzde 4,5’lik büyüme kaydetti.
Türkiye’nin ihracatı son 20 yılda 7 kat artarak 36 milyar dolardan 2023 yılında 255,5 milyar dolara ulaştı. Aynı dönemde milli gelir de 5 kat artarak 230 milyar dolardan 1 trilyon 118 milyar dolara yükseldi. Geçen yıl itibariyle de kişi başına geliri 13 bin 110 dolara yükselttik ve bütün bunları dünya ekonomisinin içinde bulunduğu sıkıntılar ve jeopolitik gerilimler gibi krizlerin ortasında gerçekleştirildi.
Türkiye’nin turizm, yazılım ve sağlık gibi hizmet ihracatı da aynı 20 yılda yaklaşık yedi kat artarak 2002 yılındaki 14,5 milyar dolardan geçen yıl 100 milyar dolara yükseldi ve Ülkemizin dünya mal ihracatındaki payı da yüzde 0,50’den yüzde 0,80’e ulaştı.
Türkiye, demir çelikte dünya sekizincisi, makinede dünya on altıncısı, seramikte dünya yedincisi, tekstil ve giyimde dünya yedincisi, müteahhitlikte dünya ikincisi, otomotiv sektöründe dünya on üçüncüsü, turizmde dünya dördüncüsü olma başarılarını son 20 yılda Allah’a şükür gösterdik. Avrupa’da beyaz eşya ve elektronik sektörde bir numaralı tedarikçi olmayı başardık. Bunları yaparken özellikle başta Almanya olmak üzere uluslararası yatırımcılardan çok büyük destek ve katkılar aldık. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz.
BAKANLIK BÜTÇEMİZİN YÜZDE 60’INI İHRACATÇILAR İÇİN HARCIYORUZ.
Bakanlık olarak 2002-2023 döneminde ihracatçılara toplam 33 milyar lira destek ödemesi gerçekleştirdik ve sadece 2023 yılında mal ve hizmet ihracatı için 11,7 milyar liralık desteğimizi, 2024’te yaklaşık iki katına, 21,5 milyar liraya çıkararak ihracatçılarımızın kullanımına tahsis edeceğiz. Bakanlık bütçemizin yüzde 60’ını ihracatçılar için harcıyoruz. Eğer ihracat için daha fazla destek lazım olursa da, söz veriyoruz, biz bunu Hazine ve Maliye Bakanlığı’mızdan almaya çalışacağız.
Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı Avrupa Birliği’nde (AB) Avrupa Yeşil Mutabakatı ile başlayan dönüşüm sürecini en başından beri yakından takip ettiğimizi özellikle belirmeliyim. Bu sürece ilişkin adımların zamanlıca atılması amacıyla Ulusal Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nı 2021 yılında yayımladığımızı da anımsatmak isterim.
YEŞİL BÜYÜMEYE TAM DESTEK.
İhracatçılarımızın yeşil dönüşümüne her bir evrede rehberlik edecek Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği kapsamında şirketlerimiz tarafından alınan danışmanlık hizmeti giderlerini 5 yıl süresince yüzde 50 oranında ve toplamda 10 milyon liraya kadar destekleyeceğiz.
Yeşil Mutabakat kapsamında Türkiye ticareti bakımından öne çıkan hususların başında sınırda karbon düzenleme mekanizması (SKDM) gelmektedir. SKDM’nin geçiş dönemi uygulaması 1 Ekim 2023 itibarıyla demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, elektrik ve hidrojen sektörleriyle başlamış bulunuyor. İlgili sektörlerde 2022 yılında AB’ye ihracatımız 13,1 milyar dolar ve AB’nin söz konusu ürünlerin dünyaya ihracatındaki payı yüzde 41’dir. Uygulama, geçiş döneminde emisyon raporlama yükümlülüğüyle başlayacak, karbon vergisi niteliği taşıyacak olan mali yükümlülükler ve verilerin
doğrulanması uygulaması ise 2026 yılında devreye alınacak. Bu itibarla kısa vadedeki önceliklerimizden birini AB’nin raporlama metodolojisinin belli olmasının hemen akabinde sektörümüzün uygulamaya hızlı adaptasyonunu sağlayacak faaliyetler teşkil etmektedir. Bu konuda ihracatçılarımızla çalışmaları yakından yürütüyoruz. Mali yükümlülüklerin başlayacağı ana döneme de vakit kaybetmeden hazırlanmak ihracattaki rekabetçiliğimizi korumak adına büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultuda, sınırda karbon düzenlemesine tabi olacak öncelikli imalat sanayi sektörlerine düşük karbonlu üretime yönelik yol haritası ile destek oluyoruz. 16 Temmuz 2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Yeşil Mutabakat Eylem Planında yer alan “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na tabi olabilecek öncelikli imalat sanayi sektörlerinde sera gazı salımının azaltılmasını sağlamaya yönelik sektörel yol haritalarının oluşturulması” eylemi kapsamında, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) iş birliğinde hazırlanan “Türkiye Çelik Sektörü İçin Düşük Karbonlu Yol Haritası”, ‘’Türkiye Alüminyum Sektörü İçin Düşük Karbonlu Yol Haritası” ve “Türkiye Çimento Sektörü İçin Düşük Karbonlu Yol Haritası” çalışmaları tamamlanmıştır.
Öte yandan, Yeşil Mutabakat Eylem Planı kapsamında, ülkemizin yeşil kalkınma hedeflerine ilişkin sanayi kuruluşlarımızın teknolojik ihtiyaçlarının belirlenmesi amacıyla oluşturulan “Teknolojik Dönüşüm/Gelişim İhtisas Çalışma Grubu” çalışmaları kapsamında Demir-Çelik, Alüminyum, Çimento, Kimyasallar, Plastik ve Gübre sektörlerinde hazırlanan Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritalarına ilgili internet sitelerinden erişilebilmektedir.
Türkiye’de ulusal bir emisyon ticaret sistemi oluşturulması ve elde edilecek gelirlerin yeşil dönüşüme aktarılması büyük önem taşımaktadır.
Bu çerçevede AB Yeşil Mutabakatı kapsamında 2026 yılında uygulanmaya başlanacak sınırda karbon vergisine ihracatçıları hazırlamak amacıyla Türk Eximbank, 10 milyon dolar ve üzeri yatırım kredisi başvurularının değerlendirilmesinde ve uluslar üstü kuruluşlardan veya bu kuruluşların garantisiyle sağlanan kaynakların kullandırılmasında, çevresel ve sosyal riskler ile ilgili kaynakların şartlarına uyumu değerlendirmektedir.
Bu yaklaşımla ihracatçılarımıza kullandırılmak üzere son 3 yılda sürdürülebilirlik bağlantılı olarak yurt dışı finansal kuruluşlar ve sendikasyon kredileri ile yaklaşık 2,5 milyar euro tutarında fon sağlanmıştır. Bu kapsamda Türk Eximbank, ISO standartlarına uygun olarak kredilerden kaynaklı karbon ayak izini hesaplayan ilk ve tek banka olarak Türk bankacılık sektörüne öncülük etmiştir. Sınırda karbon vergisinden ihracatçıların en az seviyede etkilenmeleri için hesaplamalar yapıyor ve bu alanda kullandırılmak üzere ürün ve kaynak çeşitlendirme çalışmalarına devam ediyoruz.
Ayrıca, Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında sürdürülebilir ve döngüsel ekonomiye uyum sürecinde Bakanlığımızca mevzuat çalışmaları yakından takip ediliyor. Başta KOBİ’ler olmak üzere tüm firmalarımızın kaynak, süreç ve enerji verimliliği, dijitalleşme gibi konularda ihtiyaç duyabilecekleri farkındalık, ihtiyaç analizi, yol haritasının belirlenmesi, yöntem ve hedeflerin tespit edilmesi konularını içeren çalışmaları paydaşlarımızla beraber yürütüyoruz.