NEFES ALMAK
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi…
Sağlıklı olmak güzel ve bedeli ölçülemez… Hayatımızı devam ettirebilmemiz için nefes almamız şart. Yemek yemeden 30 gün, su içmeden 3 gün yaşanabiliyor. İnsan, nefes almadan 3 dakika içinde ölebilir. Ülkemizde insanların %80 i doğru nefes almayı bilmiyor. Doğru nefes alamamak kronik gerginlik ve yorgunluğa neden olup organların yıpranmasını arttırır. Organlar kendini yenileyemez. Direnç düşüklüğü, hastalıklara yatkınlık ve erken yaşlanmaya neden olabilir.
Bir çoğumuz nefesi verdikten sonra yenisini alana kadar çok uzun süre bekliyoruz, yeterli oksijenlenemiyoruz. Yüzeyel kısa kısa ve sık soluyoruz buda yeterli etkiyi yapamıyor. Nefesinizi açmak için nefes alıp verirken fazla beklememeli, derin nefesler almalıyız. Yeterli soluk almazsak kanser, astım, kemik erimesi, kronik ağrılar, artrit, depresyon, uykusuzluk ve panik atak riski artmaktadır.
Doğru nefesin ağızla değil burunla alınması önemlidir. Ağızdan nefes alma baş ağrısı, hipertansiyon, altını ıslatma, kronik kulak ve sinüs enfeksiyonları, uyku bozukluklarında nefes durması, horlama ve cinsel iktidarsızlık gibi çeşitli komplikasyonlara yol açabilir.
Yapısı normal olan burundan alınan hava sinüslerde nemlenir, yabancı maddelerden ayıklanır (filtrelenir) ve akım hızı yavaşlar. Akım hızının azalması havanın nitrik oksit ile karışımını sağlar buda hipertansiyon, kalp, felç, kalp yetmezliği ve koroner kalp hastalıklarından korunmada çok önemlidir.
Doğru nefes alma Dünya Sağlık Örgütü’nün standartlarına göre:
Akciğerleri dakikada 4 ile 6 litre arasında hava ile doldurmak.
Nefes alıp verirken göğüs yerine diyaframı hareket ettirmek: Çünkü diyaframın kullanılması daha ağır ve her seferinde daha fazla hava teneffüs etmemizi sağlar. Ayrıca diyaframın hareket etmesi karın bölgesindeki organlara masaj etkisi yaparak göğüs ve karın boşluğundaki basınç farklılığını ortadan kaldırır. Mide ve safra kesesinin yukarı hareketini engelleyerek, reflüyü (mide suyunun yemek borusuna ve daha yukarılara çıkması) ve çeşitli safra kesesi hastalıklarına iyi gelmektedir.
Solunumu ağız yerine burundan yapmak.
Ara sıra yapılan nefes egzersizi de doğru nefes alıp vermemize yardımcı olacaktır. Basit, fakat faydalı bir nefes egzersizinin adımları şöyledir:
- Burnunuzdan yavaş bir şekilde ama alabildiğinizce çok nefes alın.
- Sonra yine yavaş bir şekilde ağzınızdan verin. Bunu tekrar edin
- Şimdi de burnunuzdan nefes almaya başlarken ağır ağır dörde kadar sayın.
- Nefesi vermeye başlarken de altıya kadar sayın.
- Nefes vermeyi, nefes almaktan daha yavaş yaptığınızdan emin olun.
- Nefes verirken kaslarınızın rahatladığını ve gevşediğini hissedin.
- Bu nefes egzersizini gerildiğiniz veya bunaldığınız herhangi bir yerde ve zamanda yapabilirsiniz.
- Günde en az 40 kere derin nefes alıp verin.
STRES
Uzun ömrün sırrı; kaygı ve stresten uzak durmaktan gelir.
Vücudumuz mükemmeldir. Siz farkında olmadan vücudunuzu idare eden bir sinir ağı vardır. Kalp atışını, damarların açılıp kapanması, sindirim sisteminin çalışması gibi sizin düşünmeden yaptığınız işleri takip eder.
Otonom sinir sistemi denir bu ağa; stresle karşılaştığınızda vücudunuzda adrenalin ve kortizon hormonlarına salınım yaptırır. Adrenalin ve kortizon stres hormonlarıdır. Savaş veya kaç duygusunu idare ederek sizin tehlikeli durumlarda hayatta kalmanızı sağlar. Günümüz dünyasında strese yogun maruziyet sonrasında bu hormonları fazla miktarda üretiriz. Bu fazla salınım vücutta zararlara neden olur.
Hayat hızdan ibaret değildir.
Yaşadığımız olayları tehdit olarak algılamazsanız bunlar sizde stres oluşturmaz. Duygusal tepkiye yol açan şey olayın kendisi değil, sizin yorumlama biçiminizdir. Bu nedenle stresi kontrol için; dünyayı, işinizi, ilişkilerinizi hatta mali durumunuzu değiştirmenize gerek yoktur. Algılamanız ve bir olayı yorumlamanız ve ona verdiğiniz anlamı ve değeri değiştirmeniz ile stresi de kontrol etmiş olursunuz.
Sinir sisteminiz gerçek bir olayla, hayali bir olayın ayrımını yapamaz, kötüyü düşünerek hayal ederek stresinizi arttırırsınız.
Sağlığınızı korumak için daha düzenli ve sık tatil yapın.
Çok çalışıp enerjinizi harcadığınız dönemlere kesinlikle bu enerjinizin yerine konacağı dinlenme süresini kendinize verin. Sık dinlenin, bedeniniz 90 dakikada bir dinlenmeyi ister, sert bir kahve içip yeniden çalışmaya dönmeyin.
Spor yaptığınızda mutluluk hormonu endorfin salınır.
Stresi kontrol etmek için elimizdeki en güçlü araç egzersizdir. Kalbinizi normalden hızlı attıran ve daha derin nefes aldıran tüm faaliyetler burada sayılır.
Endişelenmekten vazgeçin; aksilikleri düşünürüz ama çözüm üretme imkanlarına çok konsantre olmayız. Sorunlara çözüm planlayın, endişelenip durmayın.
Gülmek, yan etkisi olmayan yatıştırıcı bir ilaçtır.
Gülmek stresi kontrol etmenin en değerli yoludur. Komik şeyleri seyrederek, dinleyerek ve hayata daha esprili bakarak bunu yapın.
Sevdiğiniz ve hoşunuza giden şeyleri yapın hobilerinizi unutmayın, kendiniz için de bir şeyler yapmayı unutmayın bu hayat sizinde hayatınız.
Hırs yapmayın, hayatta çok güçlü olmadığınızı ve koca evrende sağlıklı ve normal bir hayat sürmenizin çok büyük bir şey olduğunu düşünmeli ve şükretmeliyiz…