TUROFED: Türkiye Sürdürülebilir Turizm ile Dünyada Öncü Olacak
Geride bıraktığımız 3 yıllık zaman zarfında insanlık olarak oldukça sancılı süreçlerden geçtik. Dünya ve
Türkiye ekonomik anlamda zorlu bir süreçten geçerken, turizmin getirileri ülkemiz için de hayati önem arz
etmektedir. Yaşanan krizlerden, siyasi ve ekonomik gelişmelerden en çok etkilenen sektörlerin başında
turizm geliyor. Bunu birçok kez deneyimledik. Başta yüz yılın sağlık krizi olarak nitelendirilen Covid-19
pandemisiyle tüm dünya zorlu bir süreçten geçmek durumunda kaldı. Ülkeler arası hatta kıtalar arası farklılık
gösteren ani alınan kararlarla birçok tedbirler, kapanmalar uygulandı. Bu durum, önce ki yıllarda olduğu gibi
yıllık hedeflerin oluşturulmasında belirsizlik yaşattı. 2022 yılı başında 42 milyon turist hedefi ülkelerin hava
sahalarını açmasıyla Temmuz ayından önce 47 milyon turist hedefine, hastalığın günden güne azalması ve
aşılama oranının artmasıyla yılsonu hedefini 51,5 milyon turist 46 milyar dolar gelir olarak yukarı yönlü
revize edilmesini sağladı.
Bakanlığımızın açıkladığı son rakamlara göre, 2022 yılı 3. Çeyrek verilerini incelediğimizde turizm gelirimiz
geçen yılın aynı çeyreğine oranla %27 artarken ilk 9 aylık turizm gelirimiz geçen yıla oranla %68 artarak 35
milyar 28 milyon 540 bin dolar olarak gerçekleşti. Pandemi sonrası özellikle Avrupa pazarından, tüm dünya
ülkelerinden ağırladığımız ziyaretçi sayısında ciddi artışlar sağlandı. Bu da döviz girdisi bakımından bizlerin
arzu ettiği kişi başı gelir miktarını arttırdı. Bu anlamda yaptığımız çalışmaların karşılığını görmek bizleri çok
mutlu ediyor.
Bildiğiniz üzere yakın bir tarihte Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Kültür ve Turizm
Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy ve Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Nureddin Nebati’nin katılımlarıyla
7. Olağan Genel Kurulumuzu da gerçekleştirdik. Başkanımız Sayın Sururi Çorabatır yapılan oylamalarla da
TÜROFED Başkanlık görevine devam ederek Federasyonumuzu 3 yıl daha yönetecek. Bu bizlerin yürekten
arzu ettiği bir durumdu. Özellikle pandemi döneminde, hızlı kararların alınması ve uygulanması noktasında
sektörümüzün geleceği için kamu, özel sektör ve sivil toplum temsilcileriyle çok yakın çalışmalarda
bulunuldu.
Bununla birlikte Turizm Geliştirme Ajansı (TGA)’nın çalışmalarıyla da doğru tanıtım ve pazarlamanın ne
kadar önemli olduğunu bu dönemde bir kez daha fark ettik. Dijital ortamda birçok tanıtım kampanyası
yürütülüyor. Bunun pozitif yönlü etkileriyle 2022 yılından daha iyi bir sezon yaşayacağımızı ön
görebiliyoruz. Yıl içerisinde revize rakamlar elbette olabilir ancak şuan 2023 yılı hedefimiz 60 milyon
ziyaretçi 56 milyar dolar gelir olarak hedeflendi. Yapılan kontratlar ve erken rezervasyonlar ile 2023 te kişi
başına düşen ortalama harcamada hedefimiz olan 1000 dolar seviyelerine ulaşacağımızı düşünüyoruz.
Ülkemizin muazzam bir potansiyeli var. 2023 yılı sezonu için alınan ön rezervasyonlar çok iyi gidiyor.
Dünya Turizm Örgütü rakamlarına göre en hızlı geri dönüş alan ülkeyiz. Gastronomi, Termal Turizmi, Sağlık
Turizmi, Şehir Turizmi, Kırsal ve Doğa Turizmi, MICE Turizmi, Spor Turizmi gibi yılın her döneminde
mümkün olan Kültür Sanat Turizmi, Kış ve Kurvaziyer Turizmi, Film ve dizi Endüstrisini, Rekreasyon yani
serbest zaman dilimini daha da geliştirmek için çalışmalarımızı yoğunlaştırmalıyız. Bu atılımların turizm ve
ülkemize ayrı bir değer katacağı inancındayız.
2022 yılında en çok ziyaretçi ağırladığımız ülkeler sıralamasında Almanya, Rusya Fed. ve İngiltere geliyor. İki
önemli kaynak pazarımız olan Rusya ve Ukrayna arasında gerilim olmasına rağmen geçtiğimiz yıla oranla
Rusya’da artış sağlandı. Halen bölgedeki gelişen olayları da yakın takip ediyoruz. Bu sezonda 2022 yılının
üzerinde rakamlar gerçekleşecektir.
Avrupa ülkelerinde de ağırladığımız misafir sayısında artışlar sağlandı. Rakip ülkelere göre büyüme
rakamlarında da yüksek bir ivme yakaladık. Şu ana kadar 2023 yılı sezonu için Almanya ve İngiltere
pazarından aldığımız erken rezervasyonlarla daha yüksek rakamlara ulaşacağımız kanaatindeyiz.
Kasım ve Ocak aylarında iki önemli pazar olan İngiltere ve Hollanda fuarına katıldık. Buradan aldığımız
rezervasyonların tüm bölgelerimize dağılması ve 2022 yılı rakamlarının üzerinde olması bizleri sevindirdi.
Şimdi önümüzde Mart ayında gerçekleştirilecek olan Almanya fuarı var. Almanya’dan, tur operatörlerinden
aldığımız ilk rezervasyonların da 2022’nin üzerinde olması bizleri umutlandırıyor. Ayrıca; Polonya, Çekya,
İsrail ülkelerinde de ciddi artışlar bekliyoruz. Yine Ortadoğu ve Arap yarımadasından da rezervasyon
talepleri devam ediyor. Fakat en önemlisi ve hedeflerimizin üzerine çıkmamızı sağlayacak olan Uzak Doğu
ülkelerinde seyahat hareketlerinin başlaması ve covid tedbirlerinin kaldırılması oldu. İstanbul, Kapadokya,
Denizli, Mardin, Trabzon gibi kültür turizmimize büyük ilgi duyan, Japonya’dan ve Çin’den çok sayıda misafir
ağırlamayı bekliyoruz.
Ülke olarak kalkınmamızın en önemli unsurlarından biri de insan kaynağı olurken Avrupa ülkelerine kıyasla
bu anlamda oldukça şanslı olduğumuzun da farkındayız. Geleceğin dünyası dijitalleşme ve dijitalizasyon
olurken gençlerimizi STEM, sosyal-duygusal beceriler, takım çalışmaları gibi beceriler kazandırarak geleceğe
çok yönlü hazırlamalıyız.
Sürdürülebilirliği korumak, tek pazar satışlarından uzak durup, hem pazar çeşitliliği hem de sattığımız
hizmetlerin çeşitlendirmesine önem vermemiz gerektiği bir dönemdeyiz. Yüksek maliyetten kaçınıp, israfı
önlememiz temel hedeflerimizden olmalıdır. İş sağlığı ve güvenliği, müşteri memnuniyeti, hizmet kalitesi,
iklim değişikliği gibi birçok kriteri bünyesinde barındıran “Sürdürülebilir Turizm Sertifikası”nı alabilmek ve
hızla tesislerimizi sürdürülebilir turizme entegre etmemiz ekosistemimizi ve kültürel değerlerimizi gelecek
nesillere aktarabilmemiz için çok önemli. Bu farkındalıkla 2022 sezonu sonunda otellerin birçoğu yenileme
ve modernizasyon yatırımlarına ağırlık verdi.
Turizmin ülkemiz ekonomisi için en stratejik, en milli sektör olduğu bilinciyle çalışmalarımızı hız kesmeden
sürdürüyoruz. 60 sektörü doğrudan destekleyen, cari açığa, istihdama olan katkısının büyük önem arz
ettiğinin bilincindeyiz.
Ancak bilincinde olduğumuz bir diğer çok önemli konu var ki o da iklim değişikliği ve çevre bilinci. İklimin
ağırlayacağımız misafirlerin destinasyon kararları alma üzerinde önemli bir faktör olduğunu, çevre ve iklim
değişikliği politikalarının sürdürülebilirliğinin misafirlerin tercih sebeplerini oluşturacağının da farkındayız.
Bu kapsamda, yaptığımız her türlü çalışmada iklim değişikliğinin, yeşil dönüşümün, temiz enerjinin çok daha
önem kazanacağı önümüzdeki günlerde tedbirlerimizi almalı ve hazırlıklı olmalıyız.